Bir kızdan kısa bir hikaye.

[NeposlushnayaLilit]

İyi günler! Gerçekten duygularımı ve fantezilerimi paylaşmak istedim. Umarım kısa hikayem kimseyi rahatsız etmez.

Lütfen bu hikayeyi okumadan önce yazarın uyarısını okuyun.
DİKKAT!!!
Aşağıdaki koşulları kabul etmiyorsanız veya bunlara uymuyorsanız lütfen bu çalışmayı okumayın.
Bu bir sanat eseri. Bu hikaye tamamen hayal ürünüdür. Tüm olaylar, karakterler ve bunların doğasında var olan dünya görüşü, davranış ve eylemler özellikleri tamamen hayal ürünüdür. Gerçeklikle olan benzerlikler rastlantısaldır. Yazar hiçbir karakterin bakış açısını paylaşmıyor. Bu eserde anlatılan tüm karakterler, metindeki davranışları veya tanımları farklı yorumlansa bile, 18 yaşın üzerinde ve yetişkindir.
Bu eseri okuyabilmek için 18 yaşından büyük ve reşit olmanız gerekmektedir. Lütfen 18 yaşın altındaysanız devamını okumayın.
Kurguyu gerçeklikten ayıramıyorsanız lütfen devamını okumayın.
Eğer psikolojiniz zayıfsa lütfen daha fazla okumayın.
Seks sahnelerinin, şiddet içeren sahnelerin veya diğer şok edici eylemlerin açık tasvirleri sizi rahatsız edecek veya rahatsız edecekseniz lütfen daha fazla okumayın.
Gerçek hayatta, özellikle kişilerle ensest ilişkiler 18 yaş altı suçtur ve kanunen yasaktır. Bu çalışmada açıklanan hiçbir şeyi tekrarlamaya çalışmayın. Bu nitelikteki eylemler hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu çalışmanın yazarı, 18 yaşın altındaki kişilerle herhangi bir cinsel ilişkiyi tasvip etmez veya teşvik etmez.
Bu çalışma yalnızca eğlence amaçlıdır. Bu eserin yazarı, okuyucuyu eğlendirmek dışında başka bir amaç gütmemektedir.
Yazar, bu metnin üçüncü kişiler tarafından kopyalanması, değiştirilmesi ve dağıtılmasından sorumlu değildir.
Bu çalışmanın yazarı, bu çalışmada açıklanan eylem veya olayların olası tekrarını teşvik etmez veya tasvip etmez; bunun yerine kategorik olarak yasaklar.

Bu eseri okuyabilmek için 18 yaşından büyük olmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatırım. Lütfen 18 yaşın altındaysanız devamını okumayın.











Banyodan sonra Christina bebeği yatak odasına götürdü. Onu yatağa oturttu ve ihtiyaç duyduğu malzemeleri toplamaya başladı.
Marina yarın geleceğine söz verdi ve o vardığında her şey en iyi şekilde olacak. Çünkü seviyor. - Christina düşündü.
Tepeden tırnağa havluya sarılı olan Katya sessizce oturdu ve annesinin odadaki hareketlerini izledi. Yaşında yaşıtlarından boyu ve kilosu farklı değildi. Sayıları çok olan sıradan bir kız. Sevimli küçük bir yüz, omuzlara kadar uzanan kahverengi saçlar, yeşil gözler, büyüleyici bir gülümseme, hafifçe görülebilen meme uçlarının zar zor farkedilen pembe olduğu çok düz bir göğüs, çocukça yuvarlak bir karın, küçük parmaklı düzgün kollar ve bacaklar. Her şey onun yaşındaki herhangi bir çocuk gibidir. Onu diğer çocuklardan ayıran şey daha alçaktı ve dışarıdakiler için görünmezdi.
Küçük kız henüz kendi özelliğini, diğer çocuklardan farkını anlamamıştı ama bunu kimseye anlatamayacağını zaten çok iyi biliyordu. Hâlâ kötü konuşuyordu ama kelimelerin çoğunu zaten anlıyordu ve genellikle onlardan sonra ne gelmesi gerektiğini tahmin edebiliyordu. Ve şimdi annesi onu yıkanmaya çağırdığında Katya ilk başta çok mutluydu ama köpük ve oyuncaklarla dolu bir küvete su sıçratırken annesinin duş başlığını çıkardığını görünce Katya istemsizce sızlanmaya başladı.
- Peki nesin sen, aptal? Neyden korktun? Şimdi yıkanalım ve bana karşı temiz olacaksın. Orada kirlenmek istemezsin, değil mi? Sulama kabını önceden çıkarmadığı için kendine kızan annesi onu sakinleştirdi.
- Uzan tatlım. Bunun gibi. - Banyoda neredeyse hiç su kalmamıştı ve bu nedenle çocuğun bir yetişkinin yardımıyla uzanması zor olmadı.
- Şimdi bacaklarımız. - Christina her zamanki hareketiyle eğilip tek eliyle kızın bacaklarını göğsüne bastırdı. Bebek elleriyle poposunu kapatmaya çalıştı ama zamanı olmadı. Duş hortumu pembe anal deliğine baskı yaparak sıcak bir su akışı sağlıyor.
- Ne yapıyorsun? Sızlanmaya gerek yok. Artık bu kadar. Biraz sabretmek lazım ama sonra hem içiniz hem dışınız temiz olur. - Christina ağlamaya başlayan bebeğe sevgiyle gülümsedi.
- Birlikte 15’e kadar sayalım ve hemen "hepsi" olacak.- Christina cevap beklemeden ve ödeme yapmadan yavaşça saymaya başladı. bebeğin başını sallayıp "Hayır, hayır" diye tekrarladığı gerçeğine dikkat edin
- Hepsi bu. Başımıza kötü bir şey gelmedi mi? - Hızla hortumu kızın kıçından aldı ve musluğu kapattı.
- Hayır, o şekilde anlaşamadık. - Christina avucunu az önce duş hortumunun bulunduğu yere bastırdı. - Biraz tutman lazım.
Karnım sıcaklıkla doluydu ve ağrıyordu. Gerçekten lazımlığa gitmek istiyordum ama annemin biri bacaklarını göğsüne bastıran, diğeri ise sıkıca poposuna yapışan elleri bırakmıyordu. Katya itti ama hiçbir şey işe yaramadı. Bilinmeyen sebeplerden dolayı alınan ceza karşısında hissettiğim güçsüzlük, korku ve kırgınlık, midemdeki ağrıdan çok ağlama isteğimi artırıyordu.
- Zeki kız.- Sonunda annesinin sözlerini duydu. Şefkatli eller onu yakalayıp banyodan çıkardı. Onu önceden hazırlanmış bir bebek lazımlığının üzerine oturttular ve başını ve sırtını okşamaya başladılar. Kritsina onun yanına çömeldi ve kızına güven vermeye devam etti.
- İşte bu kadar. Tutma. Rahatla.” Hıçkırıklardan titreyen bebeği okşayarak tekrarladı. - Karnını ovalayayım. İyi kızım. Tıpkı büyük olan gibi. Annem de bunu kendine yapıyor ve hiç ağlamıyor. Bu doğru mu? Biraz rahatsız edici ama hiç de acı verici değil.
Her şey bittiğinde Christina kızını kollarına aldı. Küçük kız gözyaşları içinde ve titreyen dudaklarla kendini ona bastırdı. Christina gözyaşlarını sildi ve burnunu öptü.

Şimdi yıkanmış ve yüzü kızarmış bir şekilde, yumuşak bir battaniyeye sarılı oturuyordu. İçinde bir yerlerde korku vardı ama çocuksu zihni hâlâ her şeyin yoluna gireceğini ve banyonun her zamanki akşam masajı ve yatmadan önce bir masalla biteceğini umuyor ve inanıyordu.
- Yenisini almasını söyledi. – Christina kimseye fısıldamadı.
Katya annesinin dolaptan ne aldığını görmek istedi ama Christina ellerini arkasına sakladı.
- Anne, kıçına şaplak atmayacak mıyız? – Safça sorduğu tüm harfleri telaffuz etmeden.
- Kahretsin? – Kritina gülümsedi. - Onu becermek istemiyor musun? Acıtmıyor ve sen kendin çilek kokusunu sevdiğini söyledin. Çilekleri seviyorsun, değil mi? Bu doğru mu? Çilekleri nasıl yediğinizi hatırlıyor musunuz? “Bebeği endişelendiren şeyin kayganlaştırıcı değil, ne için gerekli olduğunu çok iyi anladı.
- Evet, hatırlıyorum. – Kızım mutlu bir şekilde başını salladı.
Gülen bebeğin görüntüsü Christina’ya her şeyin yolunda gideceğine dair umut verdi. Yine de büyüdü ve Marina onları daha sık ziyaret etmeye başladı ve bu yenisi öncekinden biraz daha büyük. Kendini ikna etmeye çalıştı ama kalbi endişelenmeyi asla bırakmadı. Sabahtan beri akşamın gelmesini bekliyordu ve çelişkili duygular ona eziyet ediyordu. Kızıma duyduğum suçluluk ve acıma duygusunun yerini sevgilimi memnun etme, onu memnun etme arzusu aldı. Bunun düşüncesi bile karnının alt kısmına sıcaklığın yayılmasına neden oldu ve tatlı bir halsizlik görüşünü bulanıklaştırdı. Marina sabah aradı ve yarın onları ziyaret edebileceğini söyledi. Katya’nın onu duyabilmesi için hoparlörü açmasını istedi. Katya’nın nasıl olduğunu ve onu özleyip özlemediğini sordu ama kız cevap vermeyi reddetti. Ancak Marina ne tür bir oyuncak bebek satın aldığını ve ona getireceğine söz verdiğinde kız ilgi gösterdi. Konuşmanın kısa olduğu ortaya çıktı ama Christina, bir haftalık sessizlik ve haber eksikliğinden sonra bundan memnundu. Marina yurt dışından döndü, onları daha sık ziyaret edeceğine söz verdi ve pek çok heyecan verici ve arzu edilen sözler söyledi.
Kızının ısrarla soru sorma sesiyle bu düşüncelerden sıyrıldı.
- Anne, neden yaygara çıkarmaya başlamıyoruz?
- Birazcık. – Christina onu kandırmaya çalıştı.
- Hayır. İstemiyorum. “Kızı acınası bir şekilde sızlandı ve gözlerinden yeniden yaşlar aktı.
Havluyu avucunun içine aldı ve daha çok ağlamaya başladı.
Kritsina, en azından kısa bir süre için bile olsa kızın dikkatini dağıtabilecek ve ağlamasını önleyebilecek bir konuşma ve bir tür söz olduğunu biliyordu.
- Marina Teyze yarın gelecek. Sana tam istediğin gibi güzel bir oyuncak bebek verecek. Sen de Marina Teyze’yi memnun etmek istemez misin? “Hızlı konuştu, aynı anda havluyu bebeğin üzerinden alıp onu kuruladı.
- Hayır.- Katya pes etmedi.
- Oyuncak bebek ister misin? Böyle bir bebek mi istedin? Büyük, konuşuyor, güzel bir elbise içinde. İstiyor musun? – Annem devam etti.
- İstiyorum.- Küçük kız kararsızca kıkırdadı.
- Görüyorsun. Marina Teyze bunu özellikle senin için seçip aldı. Bunun için ona nasıl teşekkür etmezsin? Sen ve ben onu seviyoruz ve onu kırmak istemiyoruz. – Kızını kurutan Christina, kıçını dikkatlice ona doğru çevirdi ve onu dört ayak üzerine koydu.
- Yemin etmek istemiyorum. – Kız pes etmedi.
- Kısa bir süreliğine gideceğiz, sonra lezzetli dondurmalar yiyeceğiz ve hangi çizgi filmleri sevdiğini göreceğiz.
Kızının göremeyeceğinden emin olduktan sonra dışarı çıktı. daha önce dolaptan getirdiği küçük dikdörtgen bir nesne. Nesne, erkek ereksiyon halindeki penisin dış hatlarına benziyordu. Daha küçük ve gerçekçi bir kopyası olduğundan boyutu dışında gerçek erkek penisinden hiçbir farkı yoktu. Yukarıya doğru hafifçe kıvrılmış, yılan gibi damarlarla kaplıydı ve büyük bir kafayla taçlandırılmıştı. 13 santimetre uzunluğa ve 3,5 çapa ulaştı. Marina’nın da onlara verdiği öncekinden biraz daha büyüktü. Krestina’nın avucuna rahatça sığdı. “Elbette küçük ama gerçek bir erkeğinki gibi. Pek çok kadın, penis boyutu aynı veya biraz daha büyük olan bir partnerle oldukça mutlu hayatlar yaşıyor ve hatta orgazm bile yaşıyor," diye bir düşünce aklına geldi. "Kadınlar... partnerlerinin cinsel organları... aynı büyüklükte... orgazm yaşarlar... O hâlâ sadece bir çocuk... ne düşünüyorum????" Gözlerini kapattı ve bu düşünceleri uzaklaştırdı. Bu düşüncelerin hiçbir yere varmadığını deneyimlerinden çok iyi biliyordu. Suçluluk duygusu, gözyaşları, af talepleri, öpücükler, sarılmalar, bunu bir daha asla yapmayacağına dair verilen söz ve ardından Marina’nın çağrısı ve her şey yeniden.
Kapak gıcırdadı ve oda tatlı çilek kokusuyla doldu. Oyuncağın üzerine yapışkan bir damla damlattı ve kayganlaştırıcıyı parmaklarıyla dikkatlice tüm uzunluğu boyunca yaydı.
Sonra dikkatli bir hareketle avucuna bir damla damlattı. Bunca zaman ağlayan bebek, poposu yukarı kaldırılmış, öne doğru eğilmiş ve başını kollarına yaslayarak itaatkar bir şekilde dört ayak üzerinde duruyordu. Christina kalçalarını açarak minik anüsünü cömertçe yağladı ve hemen orta parmağını içeri soktu. Hiçbir dirençle karşılaşmadan kolayca içeri girdi. Bebek uzun zamandır bu tür okşamalara alışmıştır. Sadece inledi ve daha çok ağlamaya başladı; acıdan ya da rahatsızlıktan değil, sürprizden ve bundan sonra olacaklardan dolayı. Bu sadece sıradan hale gelen bir başlangıçtı. Parmak kolayca onun içine kaydı ve tüm uzunluğu boyunca daldı. Anal halka esnek bir şekilde açıldı. Marina’nın öğrettiği gibi artık tekrar tekrar tekrarlamam gerekmiyordu: "Sıkma, sıkma. Sıkmayın, aksi takdirde acır. Sıktığınızda daha çok acıdığını görüyor musunuz?” Ve yine, ikna edemeyeceğiniz açıklamalar, tehditler, açıklamalar, ancak kıçınızı gevşetmeniz ve "onu" kendinize kabul etmeyi öğrenmeniz ve küçük, korkmuş bir yığın halinde küçülmeye çalışmamanız gerekir. İkna, tehditler, açıklamalar ve bazen kalçalara yüksek sesle tokat atılarak Marina’nın avuçlarının parlak kırmızı hatları ortaya çıkıyor. Bu tür şaplakların her birinde Christina’nın kalbi sıkıştı ve ona aynı acıyı yalnızca defalarca, yüzlerce kez daha fazla hissettiğini hissetti. Gözlerinin önünde çıplak poposuna şaplak atılan çaresiz kızı değil, kırbaçlanan ve bin parçaya ayrılan kendi kalbiydi. Bu anlarda ona artık bunu durduracak gücü bulacakmış gibi geldi ama bunu hiçbir zaman bulamadı, yalnızca sessiz bir gözlemci olarak kaldı. Geçtiğimiz yıl bu tür ortak oyunların yaşandığı Marina, kıza kendi deyimiyle "kendini vermeyi" öğretti, ancak Marina her zaman yeterli değildi ve Christina ve çocuğundan her zaman daha fazlasını istiyordu. İlk başta bunun sonuncusu olduğuna kendi kendine yemin eden Christina’nın her küçük tavizi, bir sonraki tavizin yolunu açtı.
Parmak ıslak bir sesle geçici sığınağından çıktı. Çiy damlaları halinde parlıyormuş gibi açılan pembe tomurcuk yavaşça kapandı.
Christina iç çekerek oyuncağı aldı.
- Biraz sabırlı ol canım. Çok hızlı olacak. – Aniden durup dudağını ısıran Christina, çok fazla şey söylediğini ve yalnızca kaçınılmaz olarak olacak şeyi ertelediğini fark etti.
Bebeği sakinleştirmenin zaten faydası yoktu. Prosedürü daha hızlı bitirmek gerekiyordu. Christina bunu zorunlu bir şeymiş gibi değerlendirdi. Zaten Marina ile ilişkinin tanıdık bir parçası haline gelmiş durumdayım. Hatta bazı açılardan faydalı olabilecek bir prosedür. “Bu bir masaj gibi, sadece içeriden. Bu onun bağırsaklarını temizler. Er ya da geç her kadın bunu dener. Herkesten biraz erken ama o benim için özel. Bunda kendim yapmadığım hiçbir şey yok. Hatta pek çok kadın bundan vajinal seksten daha fazla zevk alıyor. Bunu ona öğretmek sokaktaki birine öğretmekten daha iyidir." En azından kendini kandırmaya çalıştığı şey buydu.
Yapay penisin başını kızının anüsüne koyan Kritsina, bastırdı ve pembe halka genişlemeye başladı. Yağlanmış kafayı sıkıca kavradı. İlk anda kız inledi ve içgüdüsel olarak sıktı, ancak daha sonra bariz rahatsızlığa rağmen sfinkterini itaatkar bir şekilde gevşeterek yabancı cismin içine girmesine izin verdi.
- Ne kadar akıllı bir kız, canım! Tıpkı büyük bir oyuncak gibi!" Christina kızının kalçasını okşadı ve oyuncağa daha sıkı bastırdı.
- Ahhh! – Bebek ağlamayı kesmeden sızlandı. Sırtını bükerek ayağa kalkmaya çalıştı ama annesinin ağır eli onu nazikçe ama ısrarla aynı pozisyonda yatağa geri döndürdü. Kısa ömrü boyunca bir saatten fazla zaman geçirdiği bir poz. Atlamadan önce donmuş bir kedi yavrusu gibi.
Sınırına kadar gerilen pembe halka sonunda teslim oldu ve kauçuk penisin içeri girmesine izin verdi.
Şimdi öncekinden çok daha yüksek sesli bir ağlama daha ve ardından fallus zorluk çekmeden yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Bir an bile durmayan yağlama ve acımasız baskı işini yaptı.
Santimetre santimetre onun içine gömüldü, sert ve boyun eğmez bir şekilde. Uzattı ve anüsünü doldurdu. Katya’ya sanki içinde çok büyük ve sert bir şey hareket ediyormuş gibi geldi. Ona "bunu" hiçbir zaman kendi içinde tutamayacakmış gibi geldi. Acı çekiyordu ve korkuyordu. Neden “bunun” kendisinde olması gerektiğini ve annesinin bunu neden yaptığını anlamıyordu. Yetişkinlerin "buna" farklı bir şekilde hitap ettiğini zaten biliyordu. Bazen bir sik, bazen bir sik, bazen komik bir kelime - yapay penis. Ama en önemlisi "ona" neden oyuncak dendiğini anlamadı. Katya oyuncakları severdi ve annesi ona yeni oyuncaklar aldığında her zaman mutlu olurdu, Marina Teyzesi onlara verdiğinde bile mutlu olurdu. Ama sadece acı veren, nefret ettiği ve tüm küçük kalbiyle korktuğu bir şeye nasıl oyuncak diyebileceğinizi anlamıyordu. Bu nesnenin şekli bile onu korkuyla doldurmuştu. Hatta ilk başta onu yetişkinlerden birinin elinde görünce hemen ağlamaya başladı. Ama Marina Teyze onun ağlamasına izin vermedi ve bunu yaptığında da bundan hoşlanmadı.

Hıçkırıkların arasına ağır "öfff" ve "ahmm" inlemeleri serpiştirildi. Bebekler gitmek istediklerinde ve büyüyemedikleri zaman böyle homurdanırlar. Aslında Katya tam bir bebekti ama ne kadar zorlarsa zorlasın, içine giren nesne onu terk etmek istemiyor, aksine giderek daha derine nüfuz ediyordu. Onun arzularını ve duygularını hesaba katmadı, sadece onun içindeydi ve onun içinde derin bir şeye rastlayana kadar daha da derinlere doğru ilerledi. Bunu karnının içinde bir yerde hissettiğini sanıyordu. Büyük ve ağır.
Üye durdu, daha çok dinlendi, biraz daha derine ilerledi, döndü ve sanki onun içinde yatıyormuş gibi göründü. Sanki onu delip geçmiş gibi hissetti. Ağrı, kıçının girişinin gergin açıklığının çok acı verdiği en dipte başlıyordu, görünüşte sonsuz olan uzunluğu boyunca devam ediyordu ve karnının içinde, göbeğine yakın bir yerde sona eriyordu.
Duraklama uzun sürmedi. İçindeki üye yeniden canlandı ve hareket etmeye başladı ama ileri değil geriye doğru.
- Ne kadar akıllı bir kız. Beni testislerime kadar içeri aldı. Hatta hiç ağlamadım. – Christina onu cesaretlendirdi.
Neredeyse tamamen dışarı çıkan parlak fallus yeniden içeri dalmaya başladı. Bu sefer ilk seferki kadar acımadı ama küçük olana sanki üzerindeki her şişkinliği hissediyormuş gibi geldi. Dick yine karnının içindeki duvara çarptı. Hatta sanki lazımlığa gitmek istermiş gibi istemsizce "uhhh" diye homurdandı.
Üye ona eşit bir şekilde girip çıktı ve karnının içini itti. Hareket daha hızlı ya da keskinleşmedi. Pürüzsüz ve ölçülüydü. İçinde, göbek deliğine kadar, sonra neredeyse en tepeye ve tekrar karnına doğru. Sadece sarsıntılar daha güçlü ve daha kalıcı hale geldi. Hareketle birlikte tüm vücudunun çaresizce sallandığını hissetti.

Sonunda bir şaplak sesiyle penisin başı dışarı çıktı ve arkasında kocaman bir delik bıraktı. Bu sefer pürüzsüz delik kapanmadı ama açık kaldı. İçeri baktığınızda rektumun duvarlarının kayganlaştırıcıyla parladığını görebilirsiniz. Yumuşak pembeden kırmızıya dönüşen harika bir deniz kabuğu, karnının derinliklerine doğru kararan bir tünelle göz kamaştırıyordu. Görünüşe göre bebek onunla tanışmak için açıldı. Çiçek açan bir gül goncası gibi güvenle açıldı. Sırtı derinden kavisli masum bebek, buruşuk bir havlunun üzerine uzanıyordu. Minik poposu havaya yükseldi. Artık çok sevgili ve savunmasızdı.
- Ah, tatlım! – Christina gerçekten hayrete düşmüştü. Kelime bulamıyordu ve kendisine sunulan görüntüyü karşılaştırabileceği tek şey porno aktrislerin fotoğraflarıydı. Deliğin büyüklüğü ve çocuğun kırılgan şekli birbiriyle tezat oluşturuyordu, gerçek dışı görünüyordu ve birbiriyle birleştirilemiyordu. Ama yine de birleşmişlerdi ve gerçektiler.
Kız ağlamaya devam etti ve vücudu hıçkırıklarla titriyordu. Delik de titredi ama kapanmak için acelesi yoktu.

Christina kalan kayganlaştırıcıyı nemli bir bezle sildi ve kızından kendisini affetmesini istedi. Onu öptüm ve sarıldım. Onunla sinemaya ve birçok kaydırak, top ve çeşitli ilginç evlerin bulunduğu, etrafta koşup diğer çocuklarla oynamanın çok eğlenceli olduğu çocuk eğlence merkezine gideceğine söz verdi.
- Bir daha böyle olmayacak mısın? - diye hıçkırdı Katya, henüz tam olarak sakinleşmemişken.
- Elbette olmayacağım. Bir daha asla, asla. – Christina bebeğin yaşla lekelenmiş gözlerini öptü ve bu sefer doğruyu söylediğine içtenlikle inandı.
Katya yavaş yavaş yeniden gülümsemeye başladı.

Daha sonra birlikte televizyonun karşısına oturdular. Pembe pijamalı Katya annesine sarıldı ve kucağına oturdu. Damlatmaz bardağını ellerinde tuttu. Kız çizgi filmi heyecanla izledi. Ekranda olup bitenlerden uzaklaşmadan, kar beyazı lezzetteki kaşığı karşılamak için ağzını açtı. Dondurma zaten sıcaktı ve çok tatlıydı. Christina kızına hak ettiği bir ikram verdi ve Marina’nın gelişinden önceki sabah işlemi tekrarlaması gerektiğini düşündü.

Hikayeyi beğendiyseniz fikrinizi veya dileklerinizi duymaktan memnuniyet duyarım - NeposlushnayaLilit dog.yandex.ru

[Guest]

Benim... yıllarımda

Bu ihmal her şeyi mahvetti
https://i.postimg.cc/J0JY4kpy/B96-A1956 ... -B58-1.jpg

[Guest]

Rakamlar olmadan bile birinin kaç yaşında olduğunu tahmin etmenin kolay olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen puan sayısına bakılırsa Ve evet, hikaye alışılmadık

[Guest]

’u beğendim

[mercek]

Bu hikayede bir şey var...

[ÜcretsizArtist]

Gözlerimden yaşlar aktı, bu kız için çok üzüldüm... ve esrarengiz olan şu ki Marina’nın neden onun üzerinde bu kadar gücü vardı?...